devletlerin” parayı yoktan var etmesi ve sonuçta yeni bir rezerv bulmasıyla sonuçlanmıştır.
Bu yeni rezerv bir insanın potansiyel borç kapasitesiyle eşdeğerdir.
Devletlerin, yeni devletlerin ve derin devletlerin kutsal ikonası niteliğindeki para onların insan
üzerindeki gücünün tescilli markasıdır. Bu markalar serbest piyasada çok sıkı kapışırlar. Peki
gerçekte her hangi bir varlık durumundan bile söz edemeyeceğimiz bu paralar aslında nedir?
Metanın değeri niteliğini çoktan kaybetmişler ve var olmayan kaynakları kendilerine rezerv
olarak belirlemişlerdir.
Öyleyse bir insan neden kendi parasını uydurup, basmaz?
“Paranın Güvenilir Kaynakları” da işte tam bu noktaya, paranın aslında hiçbir güvenilir
kaynağı olmadığına parmak basıyor ve ironik bir dil kullanarak sunduğu önermelerle bu
sorulara cevap arıyor.











Hiç yorum yok:
Yorum Gönder